Barışın güvercinleri savaşın kartallarından daha güçlüdür

Söz yazıya, yazı söze dönüşür. Yazıya dönüşen söz kalır. Sözü eyleme, eylemi söze dönüştürmek, edebiyatçıların işidir. Söz insanlığın ortak gönüllerinin, yazı da ortak akıllarının çağına yansımasıdır. Geçmişte söylenmiş sözü, geleceğe kalacak yazısı olmayan toplumlar, varlıklarını koruyamazlar. Toplumların düşünce zenginlikleriyle birlikte, eylem güçleri, söz ile yazı arasındaki, iletişim ve etkileşimin derinliğinden kaynaklanır.

Okumaya devam et “Barışın güvercinleri savaşın kartallarından daha güçlüdür”

Yönetimlerde iki akıl her zaman bir aklıdan daha üstündür

Tarihin bütün dönemlerinde, kurumlarda ve kuruluşlarda yöneticilerin belirlenmesi, yönetim bilimlerinde sürekli tartışılan konuların başında gelir. En büyük kuruluşun yönetiminden, en küçük kurumun yönetimine kadar, her yerde yönetim, bir yarışma, bir çatışma ve bir uzlaşma alanıdır. Nerede olursa olsun, her yönetimin amacı, iyilikleri özendirmek, kötülükleri önlemek, kurumlarda ve kuruluşlarda bütünlüğü ve sürekliliği sağlamaktır.

Okumaya devam et “Yönetimlerde iki akıl her zaman bir aklıdan daha üstündür”

Edebiyatla insanları dönüştüren çekim alanları oluşturmak

Asya’nın ortalarından Avrupa’nın ortalarına doğru, uzun bir yolculuğa çıkan Türk dünyasının, düşünce ve eylem geleneği, medlerle ve çezirlerle dolu, Anadolu’nun bin yıllık çalkantılı tarihi içinde oluşmuştur. Bir ayakları Karadeniz’de, bir ayakları Akdeniz’de olan Türklerin gözleri, geldikleri Asya’dan daha çok gittikleri Avrupa’da olmuştur. Semerkant’tan Saraybosna’ya kadar uzanan, büyük bir coğrafyada ordugahlar inşa ede ede değil, dergahlar inşa inşa ilerlemişlerdir.

Okumaya devam et “Edebiyatla insanları dönüştüren çekim alanları oluşturmak”

Savaş dünyasını barış dünyasına arı biziz bal bizdedir diyen ballar balını bulan öncüler dönüştürür

Dönüştürücü öncüleri olmayan kültürler, zamanın estirdiği fırtınalara direnemez. Büyük öncülerinden beslenmeyen bir toplum, değerlerini koruyamaz. Onlar temel değerleri, temel değerler de toplumları ayakta tutar. Her dönüştürücü öncü, arasında yer aldığı toplumun, kültürüne ve ekonomisine yeni açılımlar kazandırır. Onların görevlerinin başında, toplumları uzun ömürlü kılan ve geçmişten geleceğe taşıyan, temel değerleri zenginleştirmek gelir.

Okumaya devam et “Savaş dünyasını barış dünyasına arı biziz bal bizdedir diyen ballar balını bulan öncüler dönüştürür”

Enflasyon varlıklıların varlıklarına değer kazandıran haksız kazanç kaynağıdır

Antropolojisiyle, Sosyolojisiyle, Hukukuyla ve Ekonomisiyle, Batı dünyası seküler değerlerini, bütün dünyaya ihraç ediyor. Doğu ülkeleri ekonomik gelişme adına, bütün kurumlarıyla, bütün kuruluşlarıyla, sekülerleşmek için birbirleriyle yarışmaktadırlar. Sekülerleşmek isteyen ülkelerin üretimleri, Batı ülkeleri üretimlerinin altında olmasına rağmen, Batılılar gibi yaşamaya özen göstermektedirler.

Okumaya devam et “Enflasyon varlıklıların varlıklarına değer kazandıran haksız kazanç kaynağıdır”

Dünyayı yaşanır kılmada gönülden gönüle iletişim kurmak

İnsanın olduğu yerde iletişim vardır. İletişim olmadan etkileşim olmaz. İletişim kanallarının zenginleşmesiyle, uzaktakiler birbirlerine yakınlaşırken, yakındakiler de birbirlerine uzaklaşırlar. İletişim imkanlarının genişlemesi, paradoksal bir gelişmeye yol açmıştır. Dünyada duvarlar yıkılırken, insanlar arasında iletişimi önleyen yeni duvarlar yükselmektedir. Karmaşanın önüne geçmek için, kesintisiz çift yönlü bilgi akışını sağlayacak kanallar geliştirilmelidir.Communication

Okumaya devam et “Dünyayı yaşanır kılmada gönülden gönüle iletişim kurmak”

Yedinin yedi gizemli ilkesine önem verenler geleceğin dünyasının mimarları olurlar

Yedi sayısının insanı büyüleyen, gizemli bir yanı vardır. İnsanlar yedi rakamlı sayıları ezberlemekte güçlük çekmezler. Bunun için, bütün ülkelerde telefon numaralarının sayısı yediyi aşmaz. İsimler kolay ezberlenilsin diye, kurum ve kuruluşların yönetim kurulları çoğu defa yedi ya da daha az kişiden oluşur. Haftanın günleri yedidir, bittiği yerden yeniden başlar, sonsuza kadar devam edecekmiş gibi, sürekli tekrarlanır. Yedi sonsuzluğun simgesidir.

Okumaya devam et “Yedinin yedi gizemli ilkesine önem verenler geleceğin dünyasının mimarları olurlar”

Kültürel sınırların önem kazandığı dünya yunuslaşarak sinanlaşanların sinanlaşarak yunuslaşanların dünyasıdır

Dünyada ekonomik ve kültürel güç, Atlantik kıyılarından Pasifik kıyılarına kayıyor. Yirminci yüzyılın “İki Kutuplu” dünyası, Yirmi birinci yüzyılda “Çok Kutuplu” dünyaya dönüşüyor. Amerika ve Çin arasında İslam dünyası, belirleyici bir güç kazanıyor. Geleceğin anahtar ülkelerinin arasında, Malezya, Endonezya, Kazakistan, Pakistan, İran,Mısır ve Türkiye önemli yer tutuyor. Onların bilgiyi bilgeliğe, düşünceyi eyleme dönüştüren bilgeleri, şehirlerinden bütün şehirleri aydınlatıyor.

Okumaya devam et “Kültürel sınırların önem kazandığı dünya yunuslaşarak sinanlaşanların sinanlaşarak yunuslaşanların dünyasıdır”