Bütün ülkeler yeni dönemde ben diyen savaş Amerika’sının biz diyen barış Amerika’sına dönüşmesini bekliyor

İngiltere’nin öncülüğünde Batı dünyası, Asya’nın ve Afrika’nın zengin hammadde kaynaklarına el koyarak, dünya tarihinde benzeri görülmeyen bir bolluğa kavuşmuştur. Batı’nın sanayi toplumları Doğu’nun kaynaklarıyla, zenginliğin doruk noktasına ulaşmışlar. Dinler toplumların afyonudur diyen Batılı seküler insanlar, kutsal kültüre savaş açarak, metafizik alanda büyük bir çoraklaşmaya yol açmışlardır. Batı’nın fiziksel zenginliği, korku verici bir metafizik yoksulluk getirmiştir.

Okumaya devam et “Bütün ülkeler yeni dönemde ben diyen savaş Amerika’sının biz diyen barış Amerika’sına dönüşmesini bekliyor”

Uzaklık yakınlık farkının olmadığı dünyada bütün kuruluşlarda ilkelilik en büyük zenginliktir

İki binli yıllarda ülkeler arasındaki, etkileşimi artıran gelişmeler, bütün dünyayı sanayi toplumunun oluşmasında olduğu gibi, köklü dönüşümlerle karşı karşıya getirmiştir. Artık dünyada hiçbir ülke, hiçbir ülkeye uzak değildir. Yeni dönüşüm Frances Cairncross’un, “The Death of Distance” kitabında, ayrıntılı olarak anlattığı gibi, ülkeler arasında yakınlık ve uzaklık farklarını, bütünüyle ortadan kaldırmıştır. Artık her ülke her ülkeye komşudur.

Okumaya devam et “Uzaklık yakınlık farkının olmadığı dünyada bütün kuruluşlarda ilkelilik en büyük zenginliktir”

Dünyayı savaş alanına dönüştüren Amerika’nın beyazlarını Afrika’nın siyahları diz çöktürecektir

Amerika’nın kuruluşu söz konusu olunca, akla hemen Endülüs sonrası, Amerika’yı işgal etmeye başlayan, Avrupalı göçmenler gelir. Amerika İspanyol, İngiliz, İtalyan, Alman, Fransız ve Hollandalı göçmenlerin kurduğu, bir göçmenler ülkesidir. Amerika’da Kızılderililerin dışında herkes göçmendir, hiç kimse Amerika’nın yerlisi değildir. Kızılderililerin atalarının da, Bering Boğazı’ndan Amerika’ya geçen Moğolların olduğunu, Muhammed Hamidullah’ın ve Fuat Sezgin’in araştırmalarını okuyanlar bilir. Amerika’nın işgali, birbirleriyle savaşan açgözlü Avrupalıları, büyük bir zenginliğe kavuşturmuştur.

Okumaya devam et “Dünyayı savaş alanına dönüştüren Amerika’nın beyazlarını Afrika’nın siyahları diz çöktürecektir”

Düz kare dünyada yeni bir üretim yeni bir yönetim dili oluşturmak

Sanayi toplumunun üretim ve yönetim dili gibi, bilgi toplumunun kendine özgü üretim ve yönetim dili vardır. Ülkelerin sanayi toplumundan, bilgi toplumuna geçerken, üretim dilleriyle birlikte, yönetim dilleri de değişmektedir. Sanayi toplumunun yönetim dilinde, fizik dünyanın değerleri, önemli yer tutarlar. Bilgi toplumunun yönetim dilinde ise, fizikötesi dünyanın değerleri büyük önem kazanmaktadır.

Okumaya devam et “Düz kare dünyada yeni bir üretim yeni bir yönetim dili oluşturmak”

Kültürü politikayı ekonomiyi kirleten Amerikan yönetimi Nuh tufanına davetiye çıkarıyor

Dünyanın ekonomik,siyasal ve kültürel iklimi değişmiştir ve dengesi sarsılmıştır. Sıcak güney ülkelerinde kar, soğuk, savaş, kuzey ülkelerinde sel,yağmur,isyan vardır. Dünyada kış beklenen şehirlerde yaz, yaz beklenen şehirlerde kış yaşanıyor. Ülkelerin nehirleri taşıyor. Taşan her nehir çevresinde büyük yıkımlara yol açıyor. Amerika”nın, Çin’nın değişmesine öncülük yaptıkları küresel ısınma, en büyük zararı Amerika”ya ve Çin’e veriyor.

Okumaya devam et “Kültürü politikayı ekonomiyi kirleten Amerikan yönetimi Nuh tufanına davetiye çıkarıyor”

Kare dünyada Amerika Amerikalılara Avrupa Fransızlara Rusya Ruslara Çin Çinlilere bırakılırsa savaşların sonu gelmez

“New York’tan Los Angeles’a Yeni Roma” kitabımızda anlatıldığı gibi, Amerika, bütün dünyadan gelen göçmenlerin kurduğu, bir göçmenler ülkesidir. Kızılderililerin ve Doğu’dan gelenlerin dışındaki Amerikalılar, Colomb’tan sonra gelmişlerdir. Amerika başta Avrupalılar olmak üzere, dünyanın bütün kıtalarından, bütün ülkelerinden gelmiş göçmenlerle Amerika olmuştur. Her ülkenin Amerika’da temsilcileri vardır.Amerika büyük bir ülkeler ülkesidir,bir ülkeler mozayiğidir.

Okumaya devam et “Kare dünyada Amerika Amerikalılara Avrupa Fransızlara Rusya Ruslara Çin Çinlilere bırakılırsa savaşların sonu gelmez”

Ekonomik ve siyasal krizler haber vermeden gelmezler

Ekonominin üretim boyutundan daha çok, finans boyutuna ağırlık verenler, bütün ülkelerin ekonomilerinde depreme benzer sarsıntılara yol açarlar. Çalışma alanı dışı, faiz gelirlerini amaç, ürün, hizmet ve bilgi üretiminden gelir sağlamayı araç gören, bütün kuruluşlarda tehlike çanları sürekli çalar. Dünyadaki finansal bunalımlar, değişik alanda üretim yapan kuruluşları, şimdiye kadar bildikleri doğruları unutmaya zorlamaktadır.

Okumaya devam et “Ekonomik ve siyasal krizler haber vermeden gelmezler”

Seküler kültürün silahlı firavun’laşmış insanlarının karşısına kutsal kültürün asalı Musa’laşmış insanlarını çıkarmak

Kültür deyince, bütün dünyada akla kutsal kültürden daha çok seküler kültür gelir. Kutsal kültürü toplumların afyonu olarak görenler, yüzyıl boyunca bütün insanlığın geleceğinin, seküler kültürde aranması gerektiğini söylemişlerdir. Kutsal kültürden ne kadar uzaklaşılırsa, seküler kültüre o kadar yaklaşılacağı savunmuşlardır. Yirminci yüzyılın sonunda, kutsal kültürün yerine seküler kültürü yerleştirmeye çalışanların, büyük ölçüde yanıldıkları ortaya çıkmıştır.

Okumaya devam et “Seküler kültürün silahlı firavun’laşmış insanlarının karşısına kutsal kültürün asalı Musa’laşmış insanlarını çıkarmak”

Barış dünyası aklı hem başında hem gönlünde olan bilgeler bekliyor

İnsanlar gönül zenginlikleriyle, akıl zenginliklerini altın oranda harmanlamadan, kültürel dokuyu ve ekonomik yapıyı dönüştüremezler. Dönüşüm sürecinde, gönül zenginliği akıl zenginliğine, akıl zenginliği gönül zenginliğine yeni açılımlar kazandırır. Gönül zenginliğiyle akıl zenginliği arasında diyalektik bir iletişim ve etkileşim vardır. Gönül dünyasında ekilenler, akıl dünyasında, akıl dünyasında ekilenler, gönül dünyasında biçilirler. İki dünyada birden ekilmeyen, iki dünyada birden biçilmez.

Okumaya devam et “Barış dünyası aklı hem başında hem gönlünde olan bilgeler bekliyor”

Depremlere savaş açılmaz depremlerle birlikte yaşamak için önlemler alınır

Dünyada yaşanan büyük bir depremler ve yol açtıkları deniz dalgaları, dünyanın her yanında, büyük kayıplara yol açmaktadır. Tabiatın dehşet veren öfkesiyle, sallanan yerleşim alanları, gemileri, uçakları, trenleri ve arabaları önüne alıp sürükleyen, dalgalarla, sular altında kalırlar. Büyük kayıplarına yol açan dünya savaşlarının yerine, son yıllarda kasırgalar, seller ve depremler geçmiştir.

Okumaya devam et “Depremlere savaş açılmaz depremlerle birlikte yaşamak için önlemler alınır”