Eğitim düşünürlerin düşüncelerini öğrenmekten önce düşünürler gibi düşünmesini öğrenmektir

Hayatın odak noktasına, eğitim kuruluşlarının yerleştirilmesi gerekir. Eğitim ömür boyu devam eden kesintisiz bir süreçtir. Sürekli eğitimde insanlar, öğretirken öğrenirler, öğrenirken öğretirler. Yılın her günü hem öğretmenler, hem de öğrenciler günü olmalıdır. Öğretmenler olmadan öğrenciler, öğrenciler olmadan öğretmenler olmaz. Öğretmenler ve öğrenciler eğitim dünyasında bir bütünün birbirinden ayrılmaz iki yarısıdır.Eğitimde amaç düşünceleri öğrenmekten daha çok düşünmeyi öğrenmektir.

Okumaya devam et “Eğitim düşünürlerin düşüncelerini öğrenmekten önce düşünürler gibi düşünmesini öğrenmektir”

Korona sonrası dünyada eğitim seviyelerini büyütemeyen ülkeler üretim seviyelerini büyütemezler

Dünyanın bütün ülkelerinde, üniversiteler toplumlarının eğitim ve kültür dünyasına katkıda bulunan kurumların başında gelirler. Ülkelerin gelecekteki başarıları, bugünden eğitime yaptıkları yatırımlardan kaynaklanır. Eğitime yapılan yatırımlar, uzun dönemde getirisi, en büyük olan yatırımlardır. Dünyanın hiçbir yerinde eğitim seviyesi küçük, üretim seviyesi büyük ülke yoktur. Ekonomiyi geliştirmede eğitim sermayesi, finansal sermayeden daha önemlidir.

Okumaya devam et “Korona sonrası dünyada eğitim seviyelerini büyütemeyen ülkeler üretim seviyelerini büyütemezler”

Dünyada her cami bir Ayasofya her Ayasofya açık bir medeniyet üniversitesi olmalıdır

Dünyanın her yerinde üniversitelerin ana görevi, gençlerin bilgilerini zenginleştirmek, gönüllerini genişletmek ve onlara bir medeniyet bilinci kazandırmaktır. İster üniversite öncesinde, isterse üniversite sonrasında olsun, eğitimin değişik alanlarına yapılan yatırım, geleceğe yapılan yatırımdır. Türkiye’nin geleceğinin geçmişinden, daha üretici kılınması sürecinde, eğitimin sağladığı katma değer yanında, diğer alanların katma değeri çok düşük kalır.Türkiyede her cami Ayasofya gibi, açık bir medeniyet üniversitesi olmalıdır.

Okumaya devam et “Dünyada her cami bir Ayasofya her Ayasofya açık bir medeniyet üniversitesi olmalıdır”

Geleceğin üniversiteleri duvarsız kapısız açık üniversiteler olacaktır

Üniversiteler bütün insanlığın bilgi ve bilgelik birikiminin araştırıldığı, sorgulandığı, geliştirildiği, öğretildiği ve uygulama alanına aktarılma, çalışmalarının yapıldığı kurumlardır. Dünyanın her yerinde üniversiteler, bir yandan ülkelerinin bilimsel ve teknolojik birikimine yeni boyutlar kazandırmaya, bir yandan da, hayatı kolaylaştırmaya ve güzelleştirmeye çalıştıkları için, bütün ülkelerde el üstünde tutulurlar.

Okumaya devam et “Geleceğin üniversiteleri duvarsız kapısız açık üniversiteler olacaktır”

Yeni dünyada komünizmin ve kapitalizmin seküler ekonomik yasaları geçerliliklerini bütünüyle yitirmişlerdir

Sağ ve Sol çatışmasının doruk noktasına çıktığı dönemlerde, Büyük Doğu’nun odak noktasını oluşturan Anadolu’nun çile çeken insanları, yitirilen düşünce ve eylem canlılığını, yeniden kazanmanın yolunun, hiçbir zaman Kapitalizmden ya da Komünizmden geçtiğine inanmamıştır. Onlar “Yiğit düştüğü yerden kalkar” diyerek, kendilerini tekrar Avrupa’ya taşıyacak gücün, dinamiklerini Anadolu’nun tarih hazinelerinde aramışlardır. İnsanlar gibi, toplumlar da aradıklarını, kaybettikleri yerde bulurlar.

Okumaya devam et “Yeni dünyada komünizmin ve kapitalizmin seküler ekonomik yasaları geçerliliklerini bütünüyle yitirmişlerdir”

Mehmet Akif’in fatih’i fatih’in yeniden inşa ettiği İstanbul’dur

Osmanlı Devleti’nin uzun ömürlü olması, kuruluş yıllarından son yıllarına kadar eğitime önem vermesinden kaynaklanır. Osmanlı döneminde Bursa, Edirne ve İstanbul yanında, geleceğin sultanlarının sancak beyliği yaptığı Manisa, Kütahya ve Amasya, Anadolu’nun eğitim ve kültür merkezleri olmuştur. Osmanlı şehirlerinin odak noktasında çarşı, cami ve medrese vardır. Çarşının zenginliği, caminin etinliği, iki kurum arasında uyum ve düzeni, sağlayan medreseden kaynaklanmıştır.

Okumaya devam et “Mehmet Akif’in fatih’i fatih’in yeniden inşa ettiği İstanbul’dur”