Seküler batı kültürüyle kutsal kültürün hesaplaşması sert güç alanlarından esnek güç alanlarına kaymıştır

Yirmi birinci yüzyılda, Atina ve Roma’ya dayanan Seküler Batı kültürüyle, Mekke’ye ve Kudüs’e dayanan Kutsal kültürünün hesaplaşması, birbiriyle savaşmaktan daha çok, ekonomik ve kültürel alanda, birbiriyle yarışmaya dönüşerek devam etmektedir. Yarışma ülkelerin sert güçleriyle savaş cephelerinde değil, esnek güçleriyle üniversitelerde, hastanelerde ve pazarlarda yapılıyor.

Okumaya devam et “Seküler batı kültürüyle kutsal kültürün hesaplaşması sert güç alanlarından esnek güç alanlarına kaymıştır”

Doğu’suz batı olmaz diyen kare dünyada ya doğu ya batı yoktur hem doğu hem batı vardır

Toplumların kültürel dokusunda, iz bırakan dönüşümlerin öncülüğünü, sözün gücünü bilenlerin çevresinde odaklanan düşünce akımları yaparlar. Hayatı dönüştüren düşüncenin tohumları, onların elinde meyva veren ağaçlara dönüşürler. Sözün ustalarının elinde tohumlar ağaç, ağaçlar orman olurlar. Bütün boyutlarıyla dar bir çevrede, tartışılarak benimsenmeyen düşünceler, toplumlar tarafından benimsenmezler.

Okumaya devam et “Doğu’suz batı olmaz diyen kare dünyada ya doğu ya batı yoktur hem doğu hem batı vardır”

Dünyaya barışı Doğu’yu ve Batı’yı iyi bilenler getirirler

İslam başta Batı olmak üzere, bütün dünyayı aydınlatacak, çok zengin kültürel kaynaklara sahiptir. Batı dünyasının Taoizm’e, Budizm’e ve Şintoizm’e büyük bir borcu yoktur. İslam söz konusu olduğunda, durum bütünüyle değişir. Batı’nın Müslümanlara olan borcu ödenemeyecek kadar büyüktür. Batı dünyasında, kültür adına ithal edilmiş ne varsa, hepsinin kaynağı, İslam dünyasının sınırsız hazineleridir.

Okumaya devam et “Dünyaya barışı Doğu’yu ve Batı’yı iyi bilenler getirirler”