Dünyada dehşet verici boyutlara ulaşan yıkıcı savurganlığın üstesinden seksene yirmi ilkesiyle gelinir

Kuruluşlar ürün, hizmet ve bilgi üretiminde, verimliliği artırmak, yenilikçi olmak ve dünya pazarlarına açılmak için, araştırma çalışmalarına ağırlık vermek zorundadırlar. Dünyadaki her kuruluşun, tasarımda, ürün geliştirmede ve üretim sürecini iyileştirmede, gelen yılı geçen yılından daha başarılı olmalıdır. Hiyerarşik yapılanmadan esnek yapılanmaya geçerek, kuruluşlar kendilerini sürekli yenilemelidirler.

Okumaya devam et “Dünyada dehşet verici boyutlara ulaşan yıkıcı savurganlığın üstesinden seksene yirmi ilkesiyle gelinir”

Dijital dünyada aranan erdemli devlet seküler kültürün çorak topraklarında bulunmaz

Devletlerin yönetimi ve yöneticilerin taşıdığı sorumluluklar, Doğu’da ve Batı’da yüzyıllardan beri, düşünürlerin tartıştığı konuların başında gelmiştir. İnsanlık Yusuf Peygamberle, devlette yönetimin ve üretimin önemini kavramıştır. Onun hayatında devlet hiyerarşisinde, yönetenlerle yönetilenler arasındaki ilişkilerde, doğruluğun, bilginin ve bilgeliğin ne kadar önemli olduğu görülmüştür. Batı’da Platon’dan, Thomas More’a ve Campenella’ya kadar düşünürler, erdemli devletin hayalini kurmuşlardır.

Okumaya devam et “Dijital dünyada aranan erdemli devlet seküler kültürün çorak topraklarında bulunmaz”

Tarihin her döneminde erdemli devlet olmada üstünlerin hukuku değil hukukun üstünlüğü belirleyici olmuştur

Devletler toplumların bağrından doğarlar, toplumlara dayanırlar, kurumlarla, kuruluşlarla güçlerini paylaşarak, varlıklarını korurlar. Niall Ferguson “Meydan ve Kule”de, Daron Acemoğlu ve James A. Robinson “Dar Koridor”da, tarihte uzun yolculuklara çıkarak, devletlerle toplumların arasındaki, güç dengelerini tartışırlar. Uzun ömürlü devletlerde, üstünlerin hukuku değil, hukukun üstünlüğü geçerli olmuştur. Devletler güçlerini, hukukun bağımsızlığından ve tarafsızlığından alırlar.

Okumaya devam et “Tarihin her döneminde erdemli devlet olmada üstünlerin hukuku değil hukukun üstünlüğü belirleyici olmuştur”