Dünyanın hiçbir ülkesinde eleştirel düşünmesini bilen aydınlara pasaport sorulmaz

Kim ne derse desin, dünya düşüncesinin ana kaynağını, düşünceyi eyleme, eylemi de düşünceye çevirmenin şiiri olan, kutsal kitaplar oluşturur. Platon’dan Mevlana’ya, İbn Rüşd’den Hegel’e, Kierkegaard’dan Sezai Karakoç’a kadar bütün aydınlar, insanlığın atası Adem ile başlayan kutsal geleneğin, değişik alanlardaki yorumcularıdır. Bu bağlamda, insanlık tarihi, aydınların tarihidir. Her yüzyılın aydınları vardır.

Okumaya devam et “Dünyanın hiçbir ülkesinde eleştirel düşünmesini bilen aydınlara pasaport sorulmaz”

Bütün dünyaya durun kalabalıklar bu yol çıkmaz demesini bilmek

Dünyanın geleceğini, yönetenler ile yönetilenler arasındaki uyumsuzlukları, giderme yolunda yorulma bilmez bir güç, hiç yitirilmeyen bir coşkuyla, düşünce üreten aydınları belirleyecektir. Onların çevrelerini dönüştürücü güçleri, bilgilerinin derinliği yanında, gönüllerinin zenginliğinden kaynaklanır. Onlar hem düşünce, hem eylem, hem tavır, hem de davranış ustasıdırlar. Onların kitapları, makaleleri, konuşmaları ve duruşları, her zaman köklü dönüşümlerin tetikleyicisi olmuştur.

Okumaya devam et “Bütün dünyaya durun kalabalıklar bu yol çıkmaz demesini bilmek”

Yönetenleriyle yönetilenleriyle sürekli sorgulanmayan sınırsız bir dünyada savaşların önüne hiçbir güç geçemez

Dünü araştırmak ve derinleştirmek, bugünü değerlendirmek ve genişletmek, yarını planlamak ve aydınlatmak, aydınlar tarafından sağlıklı bir sorgulama ortamının oluşturulmasına bağlıdır. Sorgulama yapmasını bilenler, başarısızlıkların sorumluluğunu, düşmanlarına yüklemezler. Sorgulama kalem gibi, iki uçludur. Sorgulanmayan düşünceler, hiçbir zaman eyleme dönüşmezler.

Okumaya devam et “Yönetenleriyle yönetilenleriyle sürekli sorgulanmayan sınırsız bir dünyada savaşların önüne hiçbir güç geçemez”

Bilgiyi bilgeliğe dönüştüren aydınların düşünceleri eylemlerine yansır

Asya ve Avrupa’nın parlayan yıldızı Türkiye’nin, dünyada kendisine geniş bir alan açabilmesi için, hem kendi hem de Batı kültürüne eleştirel bir gözle bakmasını bilen, aydınlara sahip olması, hayati önem taşımaktadır. Aydınlar Asya ile Avrupa kültürü arasında, büyük bir merkez oluşturan İstanbul’un, değerlerini dünyaya açacak, en etkili güçtür. Onların sesi, sessiz çoğunluğun sesidir.

Okumaya devam et “Bilgiyi bilgeliğe dönüştüren aydınların düşünceleri eylemlerine yansır”