Kuralsızlığın olduğu kuruluşlarda kurumsallaşma olmaz

Toplumların birbirleriyle iletişim ve etkileşim içinde oldukları dünyada, kültürün ve ekonominin, ana dinamiğini kuruluşlar oluşturur. Dünyanın her yanında toplumları, kamu, özel ve vakıf kuruluşlar ayakta tutarlar. Onlar üç ayaklı büyük bir masaya benzerler, ayaklardan biri eksik olursa, nasıl masanın dengesi bozulursa, toplumların da dengesi bozulur. Toplumlarda ekonomik, siyasal ve kültürel uyum ve düzen kuruluşlarla sağlanır.

Okumaya devam et “Kuralsızlığın olduğu kuruluşlarda kurumsallaşma olmaz”

Arkadaşlık ağlarıyla hayatı kolaylaştırmak ve dünyayı güzelleştirmek herkesin hem işidir hem sorumluluğudur

Dünyaya kapalı görevlerin kesin sınırlarla belirlendiği, çok yönetim kademeli kuruluşların yerine, dünyaya açık, az yönetim kademeli kuruluşlar geçmektedir. Çalışma alanı ne olursa olsun, içe dönük olan kuruluşlar canlılıklarını yitirirken, dışa dönük olan kuruluşlar canlılık kazanmaktadırlar. Dışa dönükler çalışanları, tedarikçileri ve müşterileriyle kurdukları, ekonomik ağlarla, etkinliklerini hızla artırarak, büyük bir dünya kuruluşuna dönüşmektedirler.

Okumaya devam et “Arkadaşlık ağlarıyla hayatı kolaylaştırmak ve dünyayı güzelleştirmek herkesin hem işidir hem sorumluluğudur”

Dünyanın yeni İstanbul’ları hem Akşemsettin hem fatih olmasını bilen yeni uçbeyleri yeni girişimciler bekliyor

İletişim ve ulaşım alanındaki baş döndürücü gelişmeler, İstanbul ile dünyanın bütün şehirleri arasındaki uzaklık yakınlık farkınını bütünüyle ortadan kaldırmıştır. Bilinen yuvarlak küre dünya gitmiş, telefon ekranına sığan, herkesin birbirini gördüğü, düz kare bir dünya gelmiştir. İnternet ortamında ulaşılmayacak, gezilmeyecek, görülmeyecek hiçbir şehir yoktur. Ülkeler arasında kısa dönemde değişmeyen siyasal sınırlar önemini yitirirken, sürekli değişen kültürel ve ekonomik sınırlar önem kazanmaktadır.

Okumaya devam et “Dünyanın yeni İstanbul’ları hem Akşemsettin hem fatih olmasını bilen yeni uçbeyleri yeni girişimciler bekliyor”

Gelenin gideni görmediği iki kapılı dünyada ekonomi insanın gölgesidir

İster kutsal, ister seküler kaynaklardan beslensin, bütün ülkeler, bütün kurumlar ve bütün kuruluşlar, sınırlı kaynaklarla ürün, hizmet ve bilgi üreterek, insanların temel ihtiyaçlarını karşılamak zorundadırlar. İnsanların olduğu yerde tüketim, tüketimim olduğu yerde üretim vardır. Toplumların ihtiyaçlarının karşılanması, üretimleriyle tüketimlerinin dengelenmesi, son yüzyıllarda bütün bilimlerin ana konusu oluşturur.

Okumaya devam et “Gelenin gideni görmediği iki kapılı dünyada ekonomi insanın gölgesidir”

Dünyayı yaşanır kılmada gönülden gönüle iletişim kurmak

İnsanın olduğu yerde iletişim vardır. İletişim olmadan etkileşim olmaz. İletişim kanallarının zenginleşmesiyle, uzaktakiler birbirlerine yakınlaşırken, yakındakiler de birbirlerine uzaklaşırlar. İletişim imkanlarının genişlemesi, paradoksal bir gelişmeye yol açmıştır. Dünyada duvarlar yıkılırken, insanlar arasında iletişimi önleyen yeni duvarlar yükselmektedir. Karmaşanın önüne geçmek için, kesintisiz çift yönlü bilgi akışını sağlayacak kanallar geliştirilmelidir.Communication

Okumaya devam et “Dünyayı yaşanır kılmada gönülden gönüle iletişim kurmak”