Dünyadaki bütün savaşları edebiyatı medeniyet düşünceyi eylem şiiri iman için bilenler durdururlar

Kalıcı edebiyat, çağını anlatan edebiyattır. Her edebiyatçı çağının olumsuzluklarından sorumludur, çağını anlamak ve anlatmak zorundadır. Edebiyat dipnot kaygısına düşmeden, yereldeki küreseli, küreseldeki yereli yakalamaktır. Hayatın anlamlı ve yaşanır kılınmasında, edebiyat da tarih gibi, bütün insanlığın birikimine, hem derinlik, hem zenginlik kazandırır. Tarihçi geçmiş yüzyıllarda olanların, edebiyatçı ise gelecek yüzyıllarda olacakların peşindedir.

Okumaya devam et “Dünyadaki bütün savaşları edebiyatı medeniyet düşünceyi eylem şiiri iman için bilenler durdururlar”

Sevgili ali osman öncel ile “iki dünyanin hesaplaşmasi” kitabimiz üzerine uzun söyleşimiz

İki Dünya’nın Hesaplaşması’nda Necip Fazıl’dan Sezai Karakoç’a, Nuri Pakdil’den Erdem Beyazıt’a kadar Türk Edebiyatı’nın önde gelen isimleriyle ilgili yazılarınız var. Niçin edebiyat önemli, edebiyat ile medeniyet arasında nasıl bir bağ vardır?

Okumaya devam et “Sevgili ali osman öncel ile “iki dünyanin hesaplaşmasi” kitabimiz üzerine uzun söyleşimiz”

Dünyanın özlemini çektiği barış Batı’nın bilgilerinden daha çok Doğu’nun bilgelikleriyle inşa edilecektir

Türkiye’de Tanzimat’tan, Meşrutiyet’ten Cumhuriyet’e, Paris’teki gelişmelere ayak uydurmak için, İstanbul’dan uzaklaşmanın tartışıldığı bir dönemde, edebiyatı medeniyet için bilenler, Anadolu insanının sesi ve sözcüsü olmuşlar. Onlar açıklık içinde yeniden yapılanmanın hareket noktası olarak, Batı’nın bilgilerinden ve bilgeliklerinden önce, Doğu’nun bilgilerini ve bilgeliklerini almışlar. Bin yıllık Anadolu tarihine yaslanarak, Türk tarihindeki ana akışı kavramak için, dünya düşünce tarihini eleştirel bir gözle yorumlamışlar.

Okumaya devam et “Dünyanın özlemini çektiği barış Batı’nın bilgilerinden daha çok Doğu’nun bilgelikleriyle inşa edilecektir”

Müslüman ve Hristiyan dünyanın savaşı olan birinci dünya savaşı bitmemiştir bütün hızıyla devam etmektedir

Türkiye’de Birinci Dünya Savaşı sonrası, Necip Fazıl liselerde Arapca ve Farsca yerine, Yunan’ca ve Latin’ce öğretilmesinin tartışıldığı yıllarda, Türkiye’nin yerinin “Büyük Batı”dan önce, “Büyük Doğu”da olduğunu sürekli vurgulamıştır. O “Büyük Doğu”nun mimarı olarak,Mevlana’nın, Yunus’un ve Hacı Bayram’ın düşünceleriyle, eylemleriyle yoğurulan, her gün yeniden doğan, her gün yeni sözler söyleyen, yalın yaşamasını ve derin düşünmesini bilen Anadolu insanını görmüştür.

Okumaya devam et “Müslüman ve Hristiyan dünyanın savaşı olan birinci dünya savaşı bitmemiştir bütün hızıyla devam etmektedir”

İç dünyada inşa edilmeyen erdemli devlet dış dünyada inşa edilmez

Yüzyılların içinde oluşan, Türklerin düşünce ve eylem dünyaları, yalınlığı ölçüsünde derin, derinliği ölçüsünde yalındır. Bilgi ve bilgelik, bin yıllık tarihi içinde, ete ve kemiğe bürünmüş, Anadolu insanı diye görünmüştür. Çevresinde büyük bir çekim alanı, oluşturan Anadolu insanı, Türklerin gülen yüzü, konuşan dili ve gören gözüdür. Onun dünyasında bütün insanlara bir gözle bakılır.

Okumaya devam et “İç dünyada inşa edilmeyen erdemli devlet dış dünyada inşa edilmez”

Ya felsefe ya fetih yapmak değil hem felsefe hem fetih yapmak her alanda hem Yunus hem Sinan olmak

Türkiye düşünce tarihinin iki önemli ismi, Ziya Gökalp ve Yahya Kemal aralarında konuşuyorlar. Gökalp, “Tarihimize bakıyorum, büyük hakanlar, eşsiz mimarlar, kusursuz şairler ve güçlü askerler yetiştirmişiz. Ancak büyük filozoflar yetiştirmemişiz, felsefe yapan bir millet değiliz” diyor. Yahya Kemal de, “Türkler felsefe yapan değil, fetih yapan bir millettir. Türkler felsefe yapan bir millet olsalardı, hepsi Orta Asya’da olurlardı” diye karşılık verir.

Okumaya devam et “Ya felsefe ya fetih yapmak değil hem felsefe hem fetih yapmak her alanda hem Yunus hem Sinan olmak”

Dünyada para herşeydir diyenler para kazanmak için herşeyi yaparlar

Son yüzyıllarda Batı dünyasında seküler kültür, kutsal kültürün yerini almıştır. İki yüzyıl boyunca, bütün dünyada sekülerleşme rüzgarları estirilmiştir, estirilmeye devam edilmektedir. Seküler kültürün para ticaretine dayanan, faiz odaklı, paradan para kazanma yöntemleri, New York’un Wall Street’tinden, bulaşıcı bir hastalık gibi, bütün dünyaya yayılmıştır. İrlanda’dan İzlanda’ya, Singapur’dan Dubai’ye kadar, büyük küçük bütün ülkelerin şehirleri, küresel bankalar tarafından baştan sona işgal edilmiştir.

Okumaya devam et “Dünyada para herşeydir diyenler para kazanmak için herşeyi yaparlar”

Uzaklık yakınlık farkının ortadan kalktığı dünyada Hristiyanlarla Müslümanlar birlikte yaşamak zorundadırlar

Oswald Spengler’den Paul Kennedy’ye kadar pek çok düşünür ve akademisyen, Batı dünyasının içine düştüğü krizin, çevreden kültüre kadar, değişik alanlarda yol açtığı sorunları tartışmıştır. Artık hiç kimsenin, Batı dünyasındaki ahlaki çözülmeyi, göz ardı etmesi mümkün değildir. Dünyanın önde gelen aydınları, insanlığın kurtuluşunun yol haritasını, Batı medeniyetinin değerleri içinde aramamaktadır.

Okumaya devam et “Uzaklık yakınlık farkının ortadan kalktığı dünyada Hristiyanlarla Müslümanlar birlikte yaşamak zorundadırlar”

Çanakkale’de Müslüman ve Hristiyan ülkelerin tarihi yeniden yazılmalıdır yeniden yorumlanmalıdır

Küre dünyada medeniyetler arasındaki siyasal,kültürel ve ekonomik güç gösterileri cephelerde yapılmıştır. Kare dünyada savaşlar, cephelerden pazarlara taşınmıştır. Kare dünyanın fatihleri, üniforma giyen genareller değil, forma genarelleridir. Amerika’nın “Apple” gibi, “Facebook” gibi forma giyen generalleri, ülkelerinin bayraklarını bütün dünyaya taşımakta “Pentagon”nun üniforma giyen generallerinden çok daha başarılı olmuşlardır. Dünyanın hiçbir ülkesinde, onlara ne pasaport ne vize sorulmuştur.

Okumaya devam et “Çanakkale’de Müslüman ve Hristiyan ülkelerin tarihi yeniden yazılmalıdır yeniden yorumlanmalıdır”