Sevgili Hıdır Yıldırım ile “Yedi Güzel Adam” ekseninde yaptığımız geçmişten geleceğe ışık tutan bir söyleşi

Ersin Nazif Gürdoğan, “Bir Güzel İnsan Ersin Nazif Gürdoğan” kibamızda, ayrıntılı olarak anlatıldığı gibi, Mavera Dergisinin kurucularındandır ve “Yedi Güzel Adam”arasında anılır. Gürdoğan’ın akademisyenliği yanında, “Teknolojinin Ötesi”, “Kültür ve Sanayileşme”, “Görünmeyen Üniversite”, “Kirlenmenin Boyutları”, “Hicaz’dan Endülüs’e”, “Zaman’ı Aşan Şehirler” ve “Günler Akarken”,Düşünceyi Eylem İçin Bilmek”, “İki Dünyanın Hesaplaşması”, “Dünya Bir Şehirdir”, “Her Şehir Bir Dünyadır” gibi Türkiye’nin Yirmibirinci yüzyılı aydınlatan kitaplarıyla bilinir.

Okumaya devam et “Sevgili Hıdır Yıldırım ile “Yedi Güzel Adam” ekseninde yaptığımız geçmişten geleceğe ışık tutan bir söyleşi”

Dünyanın özlemini çektiği paylaşımcı ekonominin ve katılımcı yönetimin özü Medine Sözleşmesi’ndedir

Yüzyıllar içinde şehirlerin oluşumu ve gelişimi, ekonomik gelişmelerle birlikte, kültürel derinleşmelere dayanıyor. Bu yüzden dünyanın her yanında şehirler, bir yandan ekonomik zenginleşmenin, bir yandan kültürel derinleşmenin sürükleyici güçleri oluyor. Sanayileşmenin ortaya çıkardığı, bir örnek toplu üretime ve bir örnek toplu tüketime, paralel olarak büyüyen şehirler, Yirminci yüzyılda ekonomik, siyasal ve kültürel yapıda ortaya çıkan, en önemli dönüşümlerin başında geliyor. Şehirlerde tüketimin ve üretimin, yıldan yıla biraz daha büyümesiyle, kültürel doku ve ekonomik yapı, büyük değişikliklere uğruyor.

Okumaya devam et “Dünyanın özlemini çektiği paylaşımcı ekonominin ve katılımcı yönetimin özü Medine Sözleşmesi’ndedir”

Cahit Zarifoğlu’nun “Yedi güzel adam”larından olmasını bilenler güzellik yüklü bulutların şiirini yakalarlar

Edebiyatçı hayatın bütün boyutlarında, güzel olanı arayandır. Güzellikte sınır tanımayanlar, güzellik arayanların öncüleri olurlar. Çok boyutlu edebiyat dünyasının kapıları, düşünce ve eylemleriyle, güzel olmasını bilenlere açılır. Edebiyat hiç kimsenin kolaylıkla anlatamadığı, görünce herkesin anladığı, güzelliklerin peşine düşmektir. Edebiyatçı güzellik avcısıdır. Hayat güzelliktir, güzellik hayattır. Dünyanın her yanında hayatı, herkes için yaşanır kılanlar, hayatınn güzelliklerini görenlerdir, hayatın şiirini yakalayanlardur.

Okumaya devam et “Cahit Zarifoğlu’nun “Yedi güzel adam”larından olmasını bilenler güzellik yüklü bulutların şiirini yakalarlar”

Kare dünyanin pazarlarinda açiklik içinde sürekli yeniden yapilanmasini bilenler hiçbir zaman yenilmezler

Ekonominin olduğu kadar, kültürün ve demokrasinin de, odak noktasını pazar oluşturur. Bir ağacın meyvasınden tanındığı gibi, bir toplum da pazarından tanınır. Pazarın çok karmaşık ve oldukça duyarlı bir mekanizması vardır. Pazara yapılan her müdahale, pazarın duyarlı yapısını bozmakla kalmaz, haksızlıklara ve yolsuzluklara da yol açar. Ürünlerin fiyatlarını yöneticiler değil, üretenler ve tüketenler belirler.

Okumaya devam et “Kare dünyanin pazarlarinda açiklik içinde sürekli yeniden yapilanmasini bilenler hiçbir zaman yenilmezler”

Müslüman ülkeler değişmeyen yöneticileri darbelerle değil katilimci demokratik yönetimlerle değiştirirler

Sanayi odaklı küre dünyanın demokratik dili gibi, bilgi odaklı kare dünyanın da, kendine özgü bir demokratik dili vardır. Sanayi yüzyılından bilgi yüzyılına, demokrasinin dili hızla değişiyor. Küre dünyanın demokratik dili, pozitif kültürün değerleriyle inşa edilmiştir. Çokluk içinde birliği yakalayan, sınırların önemsizleştiği, kare dünyanın demokratik dili ise, kutsal kültürün değerleriyle inşa edilecektir.

Okumaya devam et “Müslüman ülkeler değişmeyen yöneticileri darbelerle değil katilimci demokratik yönetimlerle değiştirirler”

Kare dünyanın pazarlarında açıklık içinde sürekli yeniden yapılanmasını bilenler hiçbir zaman yenilmezler

Adil, açık, hukuka saygılı ve yaşanabilirlik standartları yüksek bir ülkede, hem devletin, hem milletin görevi, olumlulukları büyütmek, olumsuzlukları önlemektir. Devlet ve milletin en önemli işi zorlaştırmak değil, kolaylaştırmaktır, nefret ettirmek değil sevdirmektir, çirkinleştirmek değil, güzelleştirmektir. Devletle milletin uyum ve düzen içinde olduğu, kimseye haksızlık yapılmayan, kimsenin haksızlığa uğramadığı, bir devletin simgesi terazidir.

Okumaya devam et “Kare dünyanın pazarlarında açıklık içinde sürekli yeniden yapılanmasını bilenler hiçbir zaman yenilmezler”

Savaş ülkelerini barış ülkelerine Kenan illerinde kaybolan Yusuf’ları bulanlar dönüştürürler

Tarihe geniş zaman aralığından bakılırsa, dünyada kervanların ve kervansarayların, ülkeler arasındaki sınırları aşarak, üç kıtanın ve iki denizin şehirlerini birbirine bağladıkları görülür. Ticaret tarihin ilk çağlarından beri, ülkeler arasındaki ekonomik, siyasal ve kültürel ilişkilerin geliştirilmesinde, vazgeçilmez bir yer tutmuştur. Dünyada sınırları ordulardan önce kervanlar aşmıştır. Onlar ülkelerden ülkelere, ürünlerle birlikte, kültürleri de taşımışlardır.

Okumaya devam et “Savaş ülkelerini barış ülkelerine Kenan illerinde kaybolan Yusuf’ları bulanlar dönüştürürler”

Ülkeler dünya pazarlarına kusursuz üretim yapan kuruluşlarıyla açılırlar

Kuruluşların olduğu kadar, ülkelerin başarısı da, dış dinamiklerden daha çok, iç dinamiklerden kaynaklanır. Dünyanın hiçbir yerinde başarı ya da başarısızlık kendiliğinden ortaya çıkmaz. Bir ülke ya da kuruluşun başarısının olduğu gibi, başarısızlığının da köklü kaynakları vardır. Bütün kuruluşlarıyla birlikte, ülkeleri çökerten dinamikler, dışarıdan önce içeride aranmalıdır. Ülkeler ve kuruluşlar, korkuları ve düşmanlıkları körükleyerek, başarısızlıklarının sorumluluğunu başkalarına yükleyemezler.

Okumaya devam et “Ülkeler dünya pazarlarına kusursuz üretim yapan kuruluşlarıyla açılırlar”