Amerika’nın Kaliforniya’sı gibi, bütün ülkelerin üretim güçlerini büyütebilmeleri için, kendi kaynaklarıyla, yerel silikon vadilerini kurmaları gerekir. Bir yanında Stanford, bir yanında Berkeley üniversitelerinin yer aldığı Silikon Vadisi, dünyanın en büyük yenilik merkezidir. John Micklethwait ve Adrian Wooldridge, “A Future Perfect” isimli kitaplarında, vadideki başarının kaynaklarını on ana ilkede bulurlar.
- Vadide başarısızlık olumlu karşılanır ve dünyanın sonu olarak görülmez. Girişimcilikte bir işte başarısız olanler, yararlanılması gereken bilgi kazanırlar.
- Kaliforniya’da şirketlerden ayrılmalara sıcak bakılır. Şirketler dünyasında ayrılanlar ayrılmayanları, çıraklar ustalarını aşacak çalışmalar yaparlarsa, girişimcilik yeni açılımlarla zenginleşir.
- Vadideki hem girişimciler hem yatırımcılar risk alarak, bilinmeyen zor ve yeni yollardan getiri peşinde koşarlar.
- Vadi girişimcileri kazançlarını, yeniden yatırıma dönüştürürler. Onlar kendilerine değil, şirketlerine yatırım yaparak, çevrelerinde geniş çekim alanları oluştururlar.
- Vadinin girişimcileriyle birlikte yatırımcıları her gün yeniden doğarlar. Şirketler arasında Andy Grove’ın kitabının adıyla söylenirse, “Yalnızca Paranoyaklar Ayakta Kalır.” Ve büyük yeniliklerin kapısını, sürekli yenilenmesini bilenler açar.
- Vadideki kuruluşların kapısı, bütün dünyanın girişimcilerine açıktır. Vadiye katma değer kazandıranlar karşılığını alırlar. Vadide yenilikçi olan, her ülkenin insanına yer vardır.
- Vadililer katma değer sağlayan, yeni ürün, yeni hizmet, yeni bilgi arayışını hiç aksatmadan devam ederler, işlerine sevdalıdırlar, bütün birikimlerini ortaya koyarlar.
- Başarılı girişimciler zengin bir adres ve bir telefon defterinin, güç ve başarı kaynağı olduğunu bilirler. Kimse keşfedilmişi, yeniden keşfetmeye kalkışmaz. Herkes ödünç almaya ya da ödünç vermeye hazırdır.
- Dünyanın çığır açıcı kuruluşları, her şeyin değiştiğini görerek, gelen günlerinin, geçen günlerinden daha verimli kılmak zorunda olduklarını bilirler.
- Başarıdan başarıya koşan kuruluşlar, Birleşmiş Milletlere benzerler, dünyanın değişik ülkelerinden gelmiş insanlara yer verirler, kimseye önyargılı davranmazlar.
Dünya pazarlarında ülkelerden önce Silikon Vadileri yarışmaktadır. Vadiler dünyaya yalnızca teknoloji değil, yönetim ustalığı, finansman teknikleri ve başarı sırları da ihraç ediyorlar. Değişik ülkelerdeki kuruluşlar, Silikon Vadisinin başarı sırlarını öğrenerek, uygulamaya çalışırlarsa büyük atılım yaparlar. Küresel kuruluşların bildiği ve uyguladığı, hiçbir kültüre yabancı olmayan ilkeler sır olmaktan çıkmıştır. Vadilerin çalışma dünyasında, hiçbir ülke hiçbir ülkeye uzak değildir.
Öğrenmesini öğrenmenin karşılıksız olduğu vadilerde, insanlara tabaklarında balları, gerçekleşecek rüyaları olan girişimciler gözüyle bakılır.
Yeni düşünceler yüklü rüzgarlar esen vadilerde yapılmaması gerekenler, yapılması gerekenlerden çok daha önemlidir.
Vadilerde öğrenme öğrenileni öğretme, herkesi dinleme, herkesten yararlanma, yeni yenilik kapıları açar.