Medya ve kültür çok bilinmeyenli bir denklemdir. Medya kültüre, kültür medyaya yeni açılımlar kazandırır. Kültürsüz medya, medyasız kültür olmaz. “İletişim medyanın kendisidir” derken, Marshall Mc Luhan yanılıyor: Kültür medyanın kendisidir. Kültür hayata, hayat medyaya ışık tutar. İnsanın anlam arayışında, hayatın anlamlandırılmasında, yol gösterici olan kültürdür. Kültür hayatın bütünüdür. Hayat kültürün habercisidir.
Kültür hayatın, hayat medyanın kutup yıldızıdır. Açık toplumların kamusal alanları, gece gündüz farkının, olmadığı camdan dünyada, hayati bir önem kazanmıştır. Artık kapalı kapılar arkasında, konuşmak mümkün değildir. Çünkü düz kare dünya, kapısız bir dünyadır. Yüze karşı söylenmeyenler, sosyal medyada yazılamazlar. Gizliliğin olmadığı düz kare dünyada, hiç kimse kusurlarını gizleyemez.
Düz, kare dünyada kimsenin kimseye üstünlüğü yoktur.
Dünyanın her ülkesinde, herkes hem okur hem yazardır. Sosyal yeni medya, konuşulmayanları konuşarak, yazılmayanları yazarak, söylenmeyenleri söyleyerek, yerel ve küresel kamusal alanı zenginleştirmiştir. Kar amacı gütmeyen, kazanç peşinde koşmayan, sosyal medya ortamları, bütün boyutlarıyla hayatı yeniden yapılanmaya zorlamaktadır. Gecesi olmayan düz kare dünyada, artık medya için iyi haber, kötü haber değil, hatasız doğru haberdir.
Dünyanın bütün ülkelerinde, insanların temel hak ve özgürlüklerine saygı gösterilmesi, medyanın iyilikleri sürekli özendirmesine, kötülükleri önlemede özveriyle çalışmasına bağlıdır. Medyanın iyilikleri özendirme, kötülükleri önleme sorumluluğunu, yerine getirmediği toplumlarda, kültür canlılığını, ekonomi gücünü, hayat anlamını yitirir. Kötülük peşinde koşanlar, iyilik peşinde koşanları, medyadan kovarlar. Medyadaki kötülük, çoğaltan ve çarpan etkisiyle, hayata yansır.
Kare dünyanın dört köşesinde, medyanın görev ve sorumluluğu, algı yönetmek değil, olgu yansıtmaktır. Olguları yansıtmada akıllar şaşırır, vicdanlar şaşırmaz. Medya insanların akıllarıyla bildikleri kadar, vicdanlarıyla duyduklarına da önem vermelidir. Olguları aktarmada akıllar unutur, vicdanlar unutmaz. Medya hem aklın, hem vicdanın sesi olmalıdır. Algı yönetmeyi bırakan, olgu yansıtmaya bakan medya, haber yapmaz, haber verir.
Algı yönetme, olgu yansıtmanın önüne geçerse, insan medyanın öznesi olmaktan çıkar, medyanın nesnesine dönüşür. Medyada algı yönetmek her şeydir diyenler, olguları gölgelemek için her şeyi yaparlar.
Medyada haber almak, haber vermek, doğal bir insan hakkıdır. Medya okur yazarı olmayanlar, hayat okur yazarı olamazlar.
Medya toplumun gören gözü, konuşan dili, işiten kulağıdır. Güzel toplumun güzel medyası olur.