Sürekli eğitim yaşarken öğrenmek öğrenirken yaşamaktır

Dünyanın kültürel derinliği ve ekonomik zenginliği, öğretmekte olduğu kadar, öğrenmekte sınır tanımayan üniversitelerle, yeni açılımlar kazanacaktır. Öğrenmesini öğrenmeyi ve öğretmeyi kampüslerin dışına taşıyarak, bütün ülkelerle işbirbirliği yapan üniversiteler, ülkeleriyle birlikte insanlığın, bilgi birikimine katkıda bulunurlar. Onlar bilgiyi zenginleştirirken, kültürleri derinleştirirler ve ülkeleri geliştirirler.

Üniversitede lisans ve lisans sonrası eğitimin ana işlevi, sınırların önemsizleştiği dünyaya uyum sağlamayı kolaylaştırmaktır. Düzleşen kare dünyadaki gelişmeler ışığında, öğretim programlarını, öğrenme ve öğretme yöntemlerini, sürekli yenileyen üniversiteler, dünya sıralamalarında ön sıralarda yer alırlar. Onlar dünyadaki bütün üniversitelere, insanlığın bilgi birikimini bilgeliğe dönüştürerek, savaşların olmadığı bir dünyanın temellerini atmada öncülük yaparlar.

Yüz yüze eğitimler yanında, uzaktan eğitimlere yer veren, bilgiden önce bilgelik diyen üniversiteler, dünyanın her yerinde, insanlığın düşünce ve eylem birikimine katkıda bulunurlar. Bu yüzden üniversiteler, değişik ülkelerden gelen öğrencilere ve öğretim üyelerine büyük önem veriyorler. Bütün ülkeler ekonomik, siyasal ve kültürel alanlarındaki, başarılarını üniversitelere borçludurlar. Düşünce ve eylemin rengarenk çiçekleri, kapılarını bütün dünyaya açık tutan üniversitelerde açar.

Üniversitelerin hiç değişmeyen amaçları, sürekli değişen ve zenginleşen dünyanın, bilgi ve bilgelik birikimini, bir yandan zenginleştirmek, bir yandan kültüre ve ekonomiye taşımaktır. Üniversitelerde öğrenmede ve öğretmede, zaman ve mekan farkı ortadan kalkmıştır. Üniversiteler günün yirmi dört saati, haftanın yedi günü ve yılın on iki ayı hem öğretirler hem de öğrenirler. Eğitimin her kademesinde, önemli olan öğrenmesini öğretmektir.

Dünyadaki bütün üniversiteler, birbirleriyle ne kadar çok işbirliği yaparlarsa, insanlığın bilgi ve bilgelik birikimine, o kadar çok katkıda bulunurlar. Onlar çevrelerinde öğretenleriyle, ve öğrenenleriyle birlikte, toplumun bütün kesimlerinden insanların katıldığı, büyük ve geniş çekim alanları oluşturarak, ülkelerin kültürel dokularında ve ekonomik yapılarında, köklü dönüşümlere ve önemli gelişmelere yol açarlar. Ülkelerde üniversiteler eğitimi, eğitim toplumun bütün kesimlerini zenginleştirir.

Üniversitelerde hem öğretme hem de öğrenme, merkezden çevreye, çevreden merkeze devam eden, çift yönlü kesintisiz bir süreçtir. Üniversitelerin görevi öğretenlere ve öğrenenlere, hayatın bütün alanlarında, yararlı bilgiyi yararsız bilgiden ayıracak bilgeliği kazandırmaktır. Yaşayarak öğrenilir, öğrenerek yaşanılır. Üniversiteler dünyanın bilgi birikimini eleştirel bir bakışla zenginleştirerek, insanlığın yararına sunmanın çığırını açma sorumluluğu taşırlar.

Toplumları eğitimli olanlar dönüştürürler. Yararlı bilgiler kazananlar yararlı işler yaparlar.

Eğitim öğrenmesini öğrenmektir. Üniversitelerin görevi öğrenmesini öğretmektir.

Dünyada üniversiteler çalışmalarıyla, bütün ülkelere katkıda bulunurlar.