Tarihin her döneminde yönetenler savaş yönetilenler barış istemişlerdir

İnsanlık tarihi boyunca, toplumların tabanları barış, tavanları savaş yanlıları olmuşlardır. Dünyanın neresinde olurlarsa olsunlar, bütün ülkelerde savaş rüzgarları, yönetimlerin tabanlarından daha çok tavanlarında eserler. Her zaman her yerde savaşları, ülkelerin tavanları başlatırlar, tabanları durdururlar. Dünyanın her yerinde savaşlarda en büyük bedeli, ülkelerin yönetenleri değil, yönetilenleri öderler. Toplumların tabanları için istenmeyen barışlar, istenen savaşlar yoktur. Barış sofralarında herkese yer vardır. Barış sofraları katılıma açık sofralardır.

Bütün ülkelerde tabanın oluşturduğu geniş ağın gücü, tavanın oluşturduğu dar ağın gücünden çok daha büyüktür. Uzakların yakın olduğu kare dünyada, oluşturulan yerel ve küresel ağlarla, ülkelerin tabanları, tarihin geçmiş dönemlerinde görülmemiş bir etkinliğe ulaşmıştır. Artık hiçbir ülkenin yönetim piramidinin tavanında yer alanların, tabanında yer alanlara meydan okumaları mümkün değildir. Büyük paylaşım ağları, bütün ülkeleri her alanda demokratikleşmeye zorluyor. Ağda yer alan herkes eşittir, herkes saygındır, kimse kimseye saygısızlık yapamaz.

Barış eylemlerini özendirmede, savaş isteklerini dizginlemede, toplumların tabanları, tavanlarından her zaman daha başarılı olmayı bilmişlerdir. Ülkelerin tavanları iktidar alanlarını genişletmeye çalışırken, tabanları paylaşma konularını çoğaltmaya çalışırlar. Toplumların tavanları “İktidar savaş yapmaya muktedir olmaktır” derken tabanları “İktidar barış yapmaya muktedir olmaktır” derler. Tavanlar mutlak iktidar peşinde koşarken, tabanlar mutlak katılım peşinde koşarlar. Tabanda güç katılımdan kaynaklanır. Katılımın olmadığı yerde katkı olmaz. Kültürde ve ekonomide kalite katılımla gelişir.

Yerel ve küresel katılım ağlarında, kimse kimsenin ülkesinin tavanında mı, yoksa tabanında mı, yer aldığına bakmaz. Katılımcıların gücü yönetim piramitlerinde aldıkları yerlerden değil, geniş paylaşma ağına yaptıkları katkılardan gelir. Geleceğin, Farabi’leri, Gazali’leri, Hacı Bayram’ları, Fatih’leri, Sinan’ları, büyük katılım ağları dünyasında, beklenilen tavanlardan daha çok beklenilmeyen tabanlardan çıkacaktır. Kare dünyada, ekonomik, siyasal ve kültürel hayatın odak noktasında, bilgileri ve bilgelikleri paylaşarak zenginleştiren yardımlaşma ağları vardır. Ağlardan en çok yararlananlar en az yanılırlar.

Toplumların tabanlarına geçmişte benzeri görülmedik, bir dinamizm kazandıran paylaşım ağlarının, etki alanları yıldan yıla genişliyor. Bu bağlamda bütün dünyada, sürdürülebilir bir barış ortamının oluşturulmasında, toplumların tabanlarına tavanlarından daha büyük bir görevler ve sorumluluklar düşüyor. Ağ toplumlarında ülkelerin yönetim piramitlerinde, taban ile tavan yer değiştirmiştir. Tabanlar tavan, tavanlar taban olmuştur. Ağlara katılan insanların çokluğu, barış çalışmalarına yeni boyutlar kazandırmıştır. Tabanlarda çoğunluk savaşta değil barışta birleşir.Ağların demokrasisi paylaşımcı demokrasidir.

Barışa giden yolların genişletilmesinde katılımcıların çokluğu, barış çalışmalarının değerine değer katıyor. Barış ortamının getirdiği ekonomik kazanımlar yanında, savaşta silah satışlarının kazanımları çok küçük kalmıştır. Kare dünyanın ekonomisinin merkezinde savaşın silahları yoktur, barışın bilgisayarları vardır. Bilgisayarlar ekonomik, siyasal ve kültürel alanda her şeyi demokratikleştirerek, hayatı bir yandan kolaylaştırırken, bir yandan yalınlaştırıyorlar. Ağlar merkez ve çevre farkını ortadan kalktığı düz kare dünyada din, dil, ırk ve renk ayrımı gözetmeyen, en büyük açık üniversitelerdir.

Taban ve tavanı buluşturan ağlarla, durdurulmayacak savaş yoktur.

Dar tavanlar geniş tabanlarla iş birliği yaparlarsa güçlü olurlar.

Yeni demokrasilerde güç, bütünleşmiş ağlarla kazanılır.