Washington’un öncülüğünü yaptığı Batı dünyası, New York’ta Dünya Ticaret Merkezine yapılan, intihar saldırısından beri büyük bir korkuya kapılmıştır. O günden sonra, yüzen orduların sahibi Washington, orantısız güç kullanarak, dünyanın dört bir yanında, dehşet kasırgaları estirmektedir. Şiddet rüzgarları eken Washington, terör fırtınaları biçiyor. Doğu’nun ve Batı’nın önemini yitirdiği, düz kare dünyada, terör domino taşı etkisiyle, bütün ülkelere yayılmaktadır.
Washington hem dünyada, hem Avrupa ülkelerinde, Komünist ya da Faşist bir yönetimin, ortaya çıkmaması için, büyük gayret göstermiştir. Avrupa’da Faşist yönetimlerin yükselişini durdurma gerekçesiyle Washington, Londra’nın ve Paris’in yanında yer alarak, Berlin’in Yeni Roma olmasını önlerken, kendisi Yeni Roma olmuştur. Yeni Roma İmparatorluğu, New York’a yapılan saldırıdan sonra, Ortadoğu’yu kan denizine dönüştüren, Seküler Faşizmi doğurmuştur.
Amerika yağmurdan kaçarken, doluya tutulmuştur. Dört elle sarıldığı Sekülerlik Faşizmini, bütün dünyaya ihraç etmiştir. Terörü önlemek bahanesiyle, dünyanın en büyük, en güçlü savaş makinası Pentagon’un, uçak gemileri Basra körfezine yerleşmiştir. Washington’un Bağdat’ı işgali, İslam dünyasının ekonomik yapısını ve kültürel dokusunu altüst etmiştir. Pentagon camdan heykele indirilen bir balyoz gibi, bütün Arap dünyasını paramparça etmiştir.
Dünyanın neresinde olursa olsun ister Müslüman ister Hristiyan, hiçbir ülkede zorla Sekülerlik olmaz. Amerika Yirmi birinci yüzyılda, Abbasilerin başkenti Bağdat’a, Sekülerlik ihraç etmeye çalışırken, Washington’a Almanların başkenti Berlin’den, Yirminci yüzyılın Faşizmini ithal etmiştir. Avrupa’nın ırkçılığı, Hristiyan Avrupa ülkelerini yerle bir etmiştir. Amerika’nın Sekülercilik adı altında sürdürdüğü İslam düşmanlığı, Amerika’nın bütün şehirlerini darmaduman edecektir.
Avrupa’yı ırkçı Faşist yönetimlerden, demokratik Washington kurtarmıştır. Siyonist İsrail’in peşine takılan, ırkçı Amerika’yı Dergah kültürüyle yoğurulan, İslam dünyasının özü ve özeti olan Konya kurtaracaktır. Geçmişte Avrupa’ya İbn Arabi’yi okuyarak giden Türkler, yeni yüzyılda Amerika’ya Sadreddin Konevi’yi okuyarak gideceklerdir. Düz kare dünyada silaha ve şiddete, kesinlikle yer yoktur. Yeni dünyanın fatihleri, güzel haber verenler, yeni ufuk açanlar olacaktır.
Doğusuyla ve Batısıyla, bütün dünyanın savaşlarla yakılıp yıkıldığı, herkesin gelecekten ümidini kestiği, büyük bir karamsarlığa düştüğü dönemde, insanlığa ufuk ötesini gören yeni bir ufuk kazandıracak kitapların başında Fütuhat gelir. Bunun için dünyada, Fütuhat her kitaplığa, her eve girmiştir. İbn Arabi yedi yüzyıllık kusursuz bir pusuladır. Yedi iklim dört bucakta din, ırk, renk, yaş farkı gözetmeden, herkese yol göstermiştir. Fütuhat iki dünyayı birden kazanmanın yol haritasıdır.
Fütuhat metafizik dünyanın incilerini, fizik dünyanın sahillerine saçan kıyısız bir okyanustur.
Yorulmadan, usanmadan yeni ufuklar açan İbn Arabi, yeni ufukların sultanıdır.
Ötelerin ötesi, ufukların ötesini görenlerle, gözler önüne serilir.