Dünyada terörü ‘cehennem başkalarıdır’ diyen Amerikalılar değil ‘cennet biziz’ diyen Yunus’lar önler

Ülkeler arasındaki uzaklık ve yakınlık farkının, önemini yitirdiği bir dünyada, ordularıyla Amerika’nın Irak’ı ve Afganistan’ı, Rusya’nın Suriye’yi ve Libya’yı işgale kalkışması, terörün bir salgın hastalık gibi, bütün dünyaya yayılmasına yol açmıştır. Şam’ın, Bağdat’ın ve Kabil’in ortasına, bomba yüklü bir uçak gibi düşen Rusya ve Amerika savaşı Müslüman ülkelerin başkentlerinden, göçmenlerle Avrupa ülkelerinin başkentlerine taşıyorlar.

Terör Camus‘nün ve Veba romanında anlattığı, öldürücü bir hastalık gibi her gün yüzlerce insanın hayatını karartıyor. Amerika, Rusya ve İsrail’in orantısız güce başvurmaları, direniş hareketlerine, terörden başka çıkış yolu bırakmamıştır. Ortadoğu’yu işgal etmeye kalkışanlar, terörle dört bir tarafından kuşatıldılar. Dünya Türklerin Ergenekon‘dan çıkışlarında buldukları yol gibi, terör kuşatmasından bir çıkış yolu bulmak zorundadır. Terör bütün dünyayı tehdit ediyor, bir salgın hastalık gibi yayılıyor.

Terör kuşatması altındaki dünya, ateş çemberi içindeki akrep gibi, ya bir çıkış yolu bulacak, ya da kendi kendini yok edecektir. Dünyada derin bilgi ve köklü bilgelik adına ne varsa, hepsi terörün oluşturduğu ateş çemberinin dışında kalmıştır. Dünyayı terör kuşatmasından, terörün ateş çemberinden, Yunus gibi, Mevlana gibi, Dante gibi, Goethe gibi, insanlığın büyük bilgeleri kurtaracaktır. Dağların zirveleri nasıl bir birlerini görürlerse ve bilirlerse, dünyanın gelmiş geçmiş büyük bilgeleri de birbirlerini severler ve sayarlar.

Görünmeyen dünyanın bilgeleri ne kadar büyük olursa, görünen dünyanın bilgeleri de o kadar büyük olur. İki dünyayı altın oranda, harmanlayan büyükleri ise, hepsinden büyük görülür. “İkiliği bir yana bıraktım gördüm ki, her iki dünya da birdir” diyenler, bilgiyi bilgeliğe dönüştüren büyük bilgelerdir. Terörden kurtulmanın yolları ve yöntemleri, ölümsüz bilgelerin güncelliğini hiç yitirmeyen, ölümsüz kitaplarında ayrıntılı olarak tartışılmıştır.

B.M.Güvenlik Konseyinin, sorgulanamayan beş üyesi arasındaki soğuk savaşın, Ortadoğu’da sıcak savaşa dönüşmesi, direniş hareketlerine intihar saldırıları gibi, hiçbir dinde yeri olmayan, ölüm saçan, dehşet verici yeni yöntemler kazandırmıştır. Avrupa’nın yabancısı olmadığı, Ortadoğu’da süreklilik kazanan intihar saldırıları, Doğusuyla ve Batısıyla, bütün bir dünyayı, bir anlam ve bir değer krizine sürüklemiştir.

İrbirini izleyen ekonomik, siyasal ve kültürel krizler ve intihar saldırılarıyla, sarsılan dünya; doğmuş ve doğacak, bütün Ademoğullarına kardeşlik bilinci kazandıracak, bir saygı, bir sevgi, bir barış, bir Yunus devrimi, bir Mevlana devrimi bekliyor.

Beklenilen devrim, “Yeni sözler söyleme, her gün yeniden doğma” devrimidir. Aydınlanma döneminden bu yana, bütün dünyada sürekli tekrarlanan sözler, tedavülden kaldırılan paralar gibi, bütünüyle geçerliliğini yitirmiştir.

Bilgelerin kitapları, tarih içinde bulanmadan donmadan akan Kutsal kitapların, yeniden yorumlanması, yeni açılımlar kazanması, yeni boyutlarla zenginleştirilmesidir.

İnsanlığın ataları Adem ile Havva’nın yitirdikleri Cennet’in yol
haritası kutsal kitaplardadır.

Kutsal kitaplar ölümsüzlük denizini oluşturan, sahilleri olmayan bilgi ve bilgelik kaynaklarıdır.

Kur’an bütün kutsal kitapların en sonda geleni, ancak en başta olanıdır.

Kutsal kitaplarda ele alınmamış ve tartışılmamış hiçbir konu yoktur.