Bütün ülkeleriyle dünya, işlerini güzel yapanların değil, güzel işleri yapanların çoğalmasıyla yaşanır kılınır. Güzel işleri yapanlar ekonomik, siyasal ve kültürel hayatın, güzel yanlarını görmesini bilenlerdir. Güzellik alıp, güzellik satmayanlar, güzelliği güzellikle tartmayanlar, yeryüzündeki güzelliği yakalayamazlar. Dünyayı güzelleştirenler, zamanla güzelliğini yitirmeyenlerdir. Zamanla kaybolan güzellik, güzellik değildir.
Güzel işleri yapabilmek için, güzel olmanın en güzel örneklerini vermiş olanların, yolundan gitmek gerekir. Onlar Anadolu’da aynı dönemde yaşayan, İbn Arabi, Mevlana ve Sadreddin Konevi gibi, güzelliğe giden yolun yıldızlarıdır. Güzelliği aramanın, güzel olmanın yol haritasını arayanlar, onların kitaplarında bulurlar. Onlar her çağda güzeldir, onların güzelliği herkesi kuşatır. Hiç kimse onların, güzellik alanının dışında kalmaz.
Güzellikle donanmanın, güzelliği kuşanmanın bilgisi olan Dergah kültürü, Anadolu’dan dalga dalga genişleyerek, bütün dünyayı etkilemeye devam etmektedir. Reynold Nicholson, Annemarie Shimmel, Eva Mayerovitch başta olmak üzere, hem Doğuyu hem de Batıyı bilen bilgeler, Dergah kültürünün ana kaynaklarını, Batı dillerine taşımışlardır. Onlar dış zenginlikleri içinde, iç zenginliklerini yitiren insanlara, bilinmeyen bir dünyanın kapılarını açmışlardır.
Batı dünyasının ulaştığı, dış zenginlikle gelen sarhoşlu- ğun, yol açtığı bolluk körlüğü, insanların akıllarını başların- dan almıştır. İç dünya yoksulu insanlar, ellerine geçirdikleri, dış zenginleri korumak ve büyütmek için, akıl almaz yollara baş vurmaktan çekinmemektedirler. Bunun için, alkol tutkun- luğu, uyuşturucu alışkanlığı ve kazanmayı savaşa dönüştüren, futbol benzeri kitle sporları, önü alınmaz artçı deprem sarsın- tıları gibi, bütün dünyaya yayılmaktadır.
Yaşı ve işi ne olursa olsun, iç zenginliklerini yitiren insanlar, başkaları tarafından parmakla gösterilmek için, anlamsız işler ve yararsız kazançlar peşinde koşmaktadırlar. İnsanlara neyin yararlı, neyin de zararlı olduğunu anlatmak için, dış dünya- nın zenginlikleri yeterli olmamaktadır. Dış zenginlik körlüğü- ne uğrayanların, yolunu aydınlatmak için, insanların gözlerini görünen dünyanın zenginliklerinden, görünmeyen dünyanın derinliklerine çevirmeleri büyük önem kazanmıştır.
İnsanların dış dünyalarındaki işleri güzel yapmaları, doyumsuzluğa yeni kapılar açmaktadır. Dış dünya zenginliklerinin, iç dünya zenginliklerine katkıda bulunmaları için, bütün insanların işleri güzel yapmanın değil, güzel işleri yapmanın peşinden koşmaları hayati önem taşır. Bu yüzden dergah kültürü, bütün dünya için hayati önem taşımaktadır. İç dünyayı zenginleştirmek, yeri geldiğinde dış dünyanın zenginliklerinden vazgeçmesini bilenlerin işidir.