Geleceğin üniversiteleri duvarsız kapısız açık üniversiteler olacaktır

Üniversiteler bütün insanlığın bilgi ve bilgelik birikiminin araştırıldığı, sorgulandığı, geliştirildiği, öğretildiği ve uygulama alanına aktarılma, çalışmalarının yapıldığı kurumlardır. Dünyanın her yerinde üniversiteler, bir yandan ülkelerinin bilimsel ve teknolojik birikimine yeni boyutlar kazandırmaya, bir yandan da, hayatı kolaylaştırmaya ve güzelleştirmeye çalıştıkları için, bütün ülkelerde el üstünde tutulurlar.

Üniversiteler, dünyanın bilgi ve bilgelik birikimine katkıda bulunmaya çalışırken, bütün boyutlarıyla hayatı kolaylaştırmanın ve güzelleştirmenin yollarını ve yöntemlerini bulmak zorundadırlar. Üniversiteler birbirine bağlı sorumluklarını, yerine getirdikleri ölçüde, güçlü ve başarılı olurlar. Dünyanın hangi ülkesinde olursa olsun, her üniversitenin gelecekteki başarısı, kapılarını toplumun bütün kesimlerine, sonuna kadar açmasına bağlıdır.

Üniversiteler örtüsüz ve çatısız dünyanın olduğu kadar sınırları içinde yer aldıkları ülkenin yol ve yön gösterici kurumları olmalıdırlar. Bilginin, sermayenin, teknolojinin vatanının olmadığı bir dünyada, üniversitelerin de vatanı olmaz. Bir üniversitenin vatanı, değerleriyle birlikte ülkelerin düşünce ve eylem dünyasına katkıda bulunan, bütün dünyayla iletişim ve etkileşim içinde olan, dünyayı vizesiz dolaşan hocaları ve öğrencileridir. Onlar için vatan,sınırların önemini yitirdiği, bütün ülkelerin birbirine bağlı olduğu dünyadır.

Üniversiteler, dünya ölçeğinde yardımlaşma ve dayanışma içinde oldukları, kurumların ve kuruluşların büyüklüğüyle, orantılı olarak gelişirler. Bu yüzden, dünyanın en güçlü, teknoloji geliştirme ve yenilik yapma merkezlerinden olan MIT, kapılarını bütün ülkelere açmış ve yüzyılların ürünü bilimsel ve teknolojik birikimini, dünyayla paylaşmaktadır. MIT bilgi ve bilgeliğin paylaşılmakla azalmayacağının,tam tersne zenginleşeceğinin bilincindedir.Bu yüzden eğitim programlarını,bütün ülkelere açmıştır.

Üniversitelerin insanlığın bilgi ve bilgelik birikimine katkıda bulunabilmelerinin yolu, Fizik ve Metafizik dünyayı, bütünlük ve süreklilik içinde ele almaktan geçer. Fizik dünyanın yasaları, canlıların dünyası Biyolojinin yasalarıyla çatışmaz. Aynı şeklide, Biyolojinin yasaları da, sosyal bilimlerin yasalarıyla savaşmaz. Her alanın kendine özgü yasalarının olması, bütündeki uyumu ve düzeni, hiçbir zaman altüst etmediği gibi, her zaman zenginleştirir.

Müslümanların İspanya’daki eğitim kurumlarından büyük ölçüde yararlanan ve dünyanın önde gelen eğitim kurumlarından olan Oxford Üniversitesi, kendisine yol gösterici olarak, “Tanrı Benim Işığımdır” ilkesini seçmiştir. Sezai Karakoç”un vurguladığı gibi: “Varoluş Tanrı”yla başlar.” Allah Metafizik ve Fizik dünyanın nurudur ve varoluşun kaynağıdır.İnsanların dünyadaki varoluşları, Allah’ın varlığıyla hem değer, hem anlam kazanır.

Dünyanın bilgi ve bilgelik birikimine, katkıda bulunmak isteyen her üniversite, varoluşun hiyerarşisine saygı göstermelidir.

Bilginin hiyerarşisinde Fizik, Biyoloji’den sonra gelir. Cansız dünya, canlı dünya için vardır.

Bilginin yasalarıyla bilgeliğin yasaları, birbirleriyle çatışmaz, birbirini tamamlar.

Bilgi ve bilgeliği birbirinden ayıranlar, varoluşun kaynağına taş atarlar.