Kültür dünyasında yetiştirilmiş ağaçları olmayanların ekonomi dünyasında toplanacak meyvaları olmaz

Anadolu insanı, ekonomiyi hayatı yaşanır kılmak için bilir. Ekonomisiz toplum, toplumsuz ekonomi olmayacağını düşünür. Ekonomi hayatı kolaylaştırır, kültür ise hayatı yalınlaştırır. Kültür ve ekonomi toplumların, geçmişlerini ve geleceklerini yansıtan aynalardır. Kültür geçmişte yapılanları, ekonomi gelecekte yapılacakları aydınlatır. Kültür ekonominin, ekonomi kültürün üniversitesidir.

Anadolu toprağı, Süleyman, Çelebi’nin Mevlid’yle sulanmış, kültür ve ekonominin binbir çeşit ağacının, hayat bulduğu, eşi ve benzeri olmayan bir bahçedir. Kültür de, ekonomi de, değerlerle inşa edilen, görkemli bahçenin ürünleridir. Değerler bahçesinde, kültür ağaçsa, ekonomi meyvadır. Ağaç kökleriyle topraktan alır, dallarıyla topluma verir. Meyvanın ağacından, belli olması gibi, ekonomi de kültüründen belli olur. Barışçı kültürün savaşçı ekonomisi olmaz.

Dünyada kültürün ekonomiye, ekonominin kültüre karıştığı bir dönemde, bütün ülkelerde kültürün önemi, katlanarak artmaktadır. Yirminci yüzyılda kültüre bir yatırım yapılıyorsa, Yirmi birinci yüzyılda kültüre kırk yatırım yapılmalıdır. Toplumlar geçmişten geleceğe, kültürleriyle taşınırlar. Kültürün bir ayağı geçmişte, bir ayağı gelecekte, gözü de bugündedir. Geçmiş araştırılır, gelecek planlanır, bugün de değerlendirilir.

Kültürün ekonomiye, ekonominin kültüre, yeni boyutlar kazandırabilmesi için, Anadolu insanı, kültür ile ekonomiyi altın oranda harmanlamasını öğrenmelidir. Kültürde ekilmeyenler, ekonomide biçilmezler. Yüzyıllara dayanmayan kültürlerle, yüzyıllara uzanan ekonomiler inşa edilemez. Tarihin her döneminde, büyük ekonomik atılımlar, her zaman köklü kültürel değerlere dayanmışlardır. Kültür ekonominin geleceğinin en büyük güvencesidir.

Süleyman Çelebi olmasaydı, Sultan Süleyman olmazdı. Sultan Süleyman olmasaydı, Mimar Sinan olmazdı. Mimar Sinan olmasaydı, Türklerin en muhteşem devleti, Osmanlı Devleti olmazdı. Süleyman Çelebi’nin Mevlid’i, yalnızca Müslümanlığın değil, insanlığın da tarihidir. Mevlid’de şiir müziğe, müzik, yakarışa dönüşür. Kültür gibi, ekonomi de hayattır. Hayatı yaşanır kılanlar, kültürü ekonomiye, ekonomiyi kültüre dönüştürenlerdir. Onlar hem kültürü, hem de ekonomiyi, hayata hayat katmak için bilirler.

Süleyman Çelebi’nin ölümün üzerinden yüzyıllar geçmesine rağmen, Cumhuriyet döneminde yaşamış gibi, Anadolu insanı tarafından hiç unutulmuyor, büyük bir sevgi ve derin bir saygıyla, her gün Anadolu’nun bütün camilerinde, evlerinde anılıyor. Anadolu insanı, düz kare dünyada kendisine sağlam bir yer edinmek için, onun dilinden, düşünmek, konuşmak ve yazmak zorundadır. Kültür ekonomiyi en doğru, en iyi, en güzel yol ve yöntemle, inşa etme ustalığıdır.

Kültür ve ekonomi karşılıklı alışveriş içinde, birbirlerini zenginleştiren, geçmişten geleceğe uzanan, hayatı dört bir yanından kuşatan, bir değerler yumağıdır.

Toplumların değişmeden gelişmesinde, kültürel değerler, ekonomik değerlerden daha önemlidir. Kültür ekonominin kutup yıldızıdır.

Mevlid Süleyman Çelebi’nin, Anadolu insanına bıraktığı, bütün insanlığı kucaklayan, edebiyat ve medeniyet kaynağıdır.