Kültürde ve ekonomide geçmişte azınlığın rüyaları gelecekte çoğunluğun benimsediği gerçekler olur

Ekonimi kültürü, bilim ve sanat birikimi gibi, tarihin derinliklerinden süzüle süzüle gelmektedir. Dünyada ekonomi kültürü, bilimlerin hepsinden daha eski, bir tarihsel geçmişe sahiptir. Üretimin ve tüketimin olmadığı yerde, insan ve toplum olmaz. Toplumun olmadığı yerde kültür ve ekonomi olmaz. Bütün toplumlarda, fiziksel üretimin olduğu kadar, kültürel üretimin öncüleri, düşünen akıllar,seven gönüller ve üreten ellerdir.

Ekonomik hayatta gelir ve gider üretimle ortaya çıkar. Toplumda herkesin gelirleri ve giderleri vardır. Üretim gücünü büyüterek, sağlıklı bir toplum, dengeli bir ekonomik yapı oluşturmada, ortaklık kültürü bağlayıcı ve bütünleştirici bir işlev yüklenir. Devlet bağımlısı olmak, Anadolu insanının birlikte, çalışma kültürünü zayıflamıştır. Ortaklık kültürü gelişmeyen toplumlarda, çalışma yaşına gelen herkes, güvenliği bir devlet kuruluşunda görev almada bulur.

Ekonomide devletin ağırlıklı olmadığı toplumlarda, bir aile gibi çalışan küçük kuruluşlar, büyük kuruluşlardan daha hızlı büyürler. Küçük kuruluşlarda insanlar, gelişmelere uyum sağlamada, daha başarılı olurlar. Onlarda büyük kuruluşların, hareket alanlarını sınırlayan kurallar yoktur. Bilge Yönetim Bilimcisi Charles Handy’nin benzetmesiyle, ekonomik yapıda büyükler file, küçükler pireye benzer. Pire filden daha çabuk ve hızlı hareket eder.

Devletin her alanda üretime el atmasıyla, kuruluşlar filler gibi büyürerek, esneklikleriyle birlikte üretici güçlerini de yitirir. Ülkeleri yoksullaştıranlar, esnek davranmasını ve risk almasını bilen, küçük kuruluşlar değil, kurallara boğularak, esnekliğini ve üretgenliğini, yitiren büyük kuruluşlardır. Bütün ülkelerde büyük kuruluşlar, etik ilkeleri umursamayan hantal yapılarıyla, ülkelerin üretici güçlerinin zayıflamasına yol açar.

Dünyanın bütün ülkelerinde, ekmeğini taştan çıkaran küçük kuruluşların çoğalması, ortaklık kültürünün gelişmesi için, büyük devlet kuruluşlarından daha çok, küçük millet kuruluşlarına önem verilmektedir. Dünyanın büyük devlet kuruluşlarında çalışanlar, yenilik yapma yetenekleriyle birlikte, uzun dönemli düşünme güçlerini de yitirir. Ülkelerin üretim güçlerini büyütmelerinin, önündeki engellerin başında, yönetimlerin arka bahçeleri olan, büyük devlet kuruluşları gelir.

Ülkelerin gelecekteki başarıları, kusursuz üretim yapmanın coşkusunu duyan, üretmeyi en büyük erdem olarak gören, birlikte yaşamasını bilen, küçük kuruluşlardan kaynaklanacaktır.

Küçükler kuruluşlarındaki olumsuzlukları azaltmaktan daha çok, olumlulukları çoğaltmak için, birbirleriyle yardımlaşmasını bildikleri gibi, sorunlarını da birlikte çözmesini bilirler.

Bütün ülkelerin ekonomisi, arı kovanı dinamiğine sahip olan, küçük kuruluşlar ayakta tutarlar.