Öldürmede yarışları yaşatmada yarışlara büyük rüyalar gören güzel şairler dönüştürür

Şiirde düşünceye dönüşen duygu gerçek, gerçek duyguya dönüşen düşünce güzeldir. Şairler düşünceyi duyguya, duyguyu düşünceye dönüştürmenin hem ustaları hem öncüleridir. Şairlerin zamanı aşan şiirleriyle, düşüncelerle duygular, duygularla düşünceler, büyük rüyalara dönüşürler. Her insanın gönlünde uyuyan şiirler vardır. Şairler insanların gönlünde uyuyan şiirleri uyandırırlar. Şiirleri olmayan insanların rüyaları olmaz.

Güzelin şiirinin güzel olduğu gibi, güzelin rüyası güzel olur. Şiiri yazılan dünyaların rüyaları görülür, rüyaları görülen dünyaların şiirleri yazılır. Cahit Zarifoğlu’nun “Yedi Güzel Adam”ı, nasıl güzel olanı görür, gereğini beller, ölüm girse aralarına, aşkı yanlarından ayırmazlarsa, şairler de rüya görürler, gereğini bellerler, hayat girse aralarına, şiirlerini rüyalarından ayırmazlar. Onlar gece gündüz rüyası görülmeyen şiirlerin, hiçbir zaman yazılmayacaklarını bilirler.

Güzel şairler Akif İnan’ın “Zaman” başlıklı şiirindeki, dizelerde vurguladığı gibi: “Büyük rüyalarla geçmişse ömür / Hiç yanmam ölümün her çeşidine”, demekten geri kalmadan, ömürleri boyunca büyük rüyalar görmekten, büyük bir mutluluk duyarlar. Onlar şiirlerinde düşünceleri duygularla bütünleştirdikleri gibi, hayatları eylemlerle zenginleştirirler. Onların gördükleri büyük rüyalar, kuşaktan kuşağa gerçekleştirilerek aktarılır.

Büyük rüyalar gören şairlerin şiirlerinde, güzelliği arayan, doğru düşünmeyi sevenler için, eylem yüklü dizeler vardır. Eyleme dönüşen düşünceler, onların şiirlerini okuyanların hayatlarıyla birlikte, rüyalarının vazgeçilmez kızıl elmaları haline gelirler. Gece gündüz rüyası görülen kızıl elmalar, okuyanlarının bilinçlerine yerleşir, onları yalnızca düşüncelerle değil, eylemlerle donatırlar. Sözün sultanlarını sevenler, gerçekleşmeyecek rüyalar görmezler.

Sevenlerine rüya gördüren şairler, söz ustası oldukları kadar, öğrenmesini öğrenmenin ustasıdırlar. Onlar öğrenirken öğretme, öğretirken öğrenmenin öncüleridir. Şiiri sevenler en güzel, en etkili öğrenme yolunun, öğretmek olduğunu bilirler. Onların en çok sevdikleri okuyucular, kendileriyle aynı duyguları paylaşmayanlardır. Bilge şairlerin düşünce ve eylem dünyalarında, öğrenenilmeyen ve öğretilmeyen günler, yaşanmış sayılmazlar.

Büyük rüya sevdalısı şairler, bilgelikleri bilgilerle, düşünceleri eylemlerle donatarak, uzlaştırarak çatıştırmayı bilen bilgelerdir. Onların şiir dünyasında, geçmişle gelecek, ölümle ölümsüzlük, aydınlıkla karanlık, iyilikle kötülük ve iyimserlikle kötümserlik, en yalın dille, bir arada ele alınır, seçim de insana bırakılır. Dünyanın özü ve özeti olan insanlar, şiirin çok boyutlu dünyasında, barış arıyorlarsa barış, savaş arıyorlarsa savaş bulurlar.

Bilgeler insanları rüyalarla, düşünürler kitaplarla, şairler şiirlerle silahlandırırlar. Geçmişin şiirini yakalayanlar, geleceğin rüyalarını görürler. Büyük rüyalar, büyük eylemlerin habercileridir.

Şiirler rüyaları, rüyaları eylemleri, eylemler hayatı zenginleştirir. Hayatın zenginleşmesinde rüya gücü, bilgi gücünden çok daha önemlidir.

Şiirsiz toplumda rüya görülmez. Zamana adanan şiir yazanlar, hayatı dönüştüren rüyalar görürler.