Tarihin her döneminde erdemli devlet olmada üstünlerin hukuku değil hukukun üstünlüğü belirleyici olmuştur

Devletler toplumların bağrından doğarlar, toplumlara dayanırlar, kurumlarla, kuruluşlarla güçlerini paylaşarak, varlıklarını korurlar. Niall Ferguson “Meydan ve Kule”de, Daron Acemoğlu ve James A. Robinson “Dar Koridor”da, tarihte uzun yolculuklara çıkarak, devletlerle toplumların arasındaki, güç dengelerini tartışırlar. Uzun ömürlü devletlerde, üstünlerin hukuku değil, hukukun üstünlüğü geçerli olmuştur. Devletler güçlerini, hukukun bağımsızlığından ve tarafsızlığından alırlar.

Silaha başvurma güçleri ve yargılama yetkileri olan devletler, toplumlarına meydan okuyamazlar, savaş açamazlar. Ülkelerde toplumla devlet arasında uyum ve düzen hukukla sağlanır. Temel haklar ve temel özgürlükler, adil yönetimlerde, hukukla güvence altına alınırlar. Yönetenlerin yönetilenlere verdikleri güvence, yönetilenlerin yönetenlere duydukları güven, devletlerin en büyük zenginliğidir. Devletle toplum arasında, saygıya ve sevgiye dayalı, hukuk köprüleri kuranlar, ülkelerini geleceğe taşırlar.

Meydanları dolduran insanların, her alanda üretimin coşkusunu duymalarında, devletlerin güler yüzleri ve tatlı dilleri, en etkili silahlarıdır. Dünyanın bütün ülkelerinde, güvenlik güçleri devletlere tutulan aynalardır. Nasıl sular içinde bulundukları, kapların renklerini alırlarsa, güvenlik güçleri devletlerin renklerini alırlar, yönetimlerin değerlerini yansıtırlar. Dünyada bir devletin, ne kadar erdemli olduğu, güvenlik güçlerinden belli olur. Devletleri ömürlerini yönetilenlerin eksikliklerinden önce, yönetenlerin kusurlarını belirler.

Ülkelerde yönetimlerin demokratik ya da otokratik, olup olmadıkları güvenlik güçlerinin davranışları belirler. Ellerinde yalnızca silahları olan devletler, karşı karşıya oldukları bütün sorunları, güçle çözmeye çalışırlar. Ancak tarihin hiçbir döneminde silahla güzellik olmamıştır.

Gizliliğin olmadığı,gece ve gündüz farkının ortadan kalktığı dijital dünyada, hiçbir devlet, hukukun üstünde değildir. Yönetilenler omuzlarında silah taşıyan yöneticilere değil, ellerinde hukukun terazisini taşıyan yöneticiler saygı gösterirler.

Erdemli devletlerde yöneticilerin görevleri, toplumların tavanlarıyla tabanları arasındaki, işbirliğini doruk noktasına taşımaktır. Tavanla taban arasında uyumu ve düzeni sağlayan devletler uzun ömürlü olurlar.