Anadolu’nun bilgiyi bilgeliğe dönüştüren bilgeleri, akıl sayısı kadar düşünce, gönül sayısı kadar sevgi vardır diyen,düşüce ve eylem dünyalarıyla, demokratik kültürlerini zenginleştirme yolunda, bütün ülkelere ışık tutuyor. Onlar çoğunluğun değerlerini yansıtan demokratik yönetimlere, serbest pazar ekonomisini etik pazar ekonomisine dönüştürmek için, yüzyılların birikimini taşıyan tarihin derinliklerinden sesleniyor.
Dünyanın ölümsüz bilgeleri, insanlığın dört bin yıllık birikimden kaynaklanan, ekonomik ve kültürel zenginlikleriyle, medeniyetlerin harman olduğu dünyadan, yeni yüzyılın yönetim ve üretim dünyasına, köklü açılımlar kazandıracak yol haritası veriyor. Dünyanın ekonomik, siyasal ve kültürel krizlerle, karşı karşıya olduğu bir dönemde, hem yönetimde hem üretimde onarıcı gelişmelerin yolunun açılması, bütün ülkeler için hayati önem taşıyor.
Türkiye Yirmi birinci yüzyılın başında, Anadolu’nun ezber bozan bilgelerinden yola çıkarak, yüzyıllardan beri sürdürdüğü, yönetimde yenilenme ve üretimde güçlenme çalışmalarına, hız kazandırarak demokratik ülkeler arasında, kendisine geniş ve sağlam bir yer açmayı başarmıştır.Türkiye’deki bir kurum, bir kuruluş her alanda, kusursuzluğu yakalama yolunda, ne kadar başarılı olursa, o kadar örnek olur.
Tarihin her döneminde üretim ve yönetim kültürünü zenginleştirmek, Veysel’in diliyle söylenirse, hep “uzun ve ince” bir yol olmuştur. Üretimde ve yönetimde yeni gelişmelerin yolunu açmak, iyilikleri özendirmek ve kötülükleri önlemek , yorulma bilmeden gece gündüz demeden, çalışmasını bilenlerin işidir. Yönetimle ve üretimle, dünya barışına katkıda bulunmak, her ülkede hem yönetenlerin hem de yönetilenlerin görevidir.
Anadolu bilgelerinin sürekli vurguladıkları gibi, üretimi ve yönetimi iyilştirmek demek, güç birliği, gönül birliği yapmak, bir olarak birlikte olmak demektir. Onlar Yunus gibi Anadolu’dan, bütün insanlığa “Gelin tanış olalım. İşi kolay kılalım” çağrısında bulunur. Üretimle ve yönetimle, dünyanın gelen yıllarını geçen yıllarından, daha yaşanır kılmak, bütün ülkelerin elele vermelerini gerektiren, uzun soluklu bir yenilenme sürecidir.
Dünyanın güzelliği ve geleceği, bir bahçenin güzelliğinin ve geleceğinin, çeşitli ağaçların birlikte bulunmalarına dayandığı gibi, çeşitli ülkelerin, çeşitli kültürlerin birlikte bulunmalarına dayanır.Bütün ülkelerin özlemi olan dünya barışı, her ülkenin her kültürün gücünü, bütün ülkelerin gücü olarak görmeleriyle süreklilik kazanır. Dünyanın tek bir ülkeye dönüştüğü bir dönemde, en büyük güç çeşitlilikten kaynaklanan zenginliktir.
Çeşitliği önlemek, üretimde ve yönetimde, büyük krizlere davetiye çıkarmaktır.
Dünyada hayatın canlılığı her alanda, çeşitliğin korunmasından kaynaklanır.
Çeşitlilığin yok edilmesi dönüşmenin, temellerinin dinamitlenmesidir.